YAŞLANIYORSUNUZ;
KIRIŞIKLIKLARINIZ VAR!
Öğr.Gr. Hasret
ALTINTAŞ
İnsanın yaşı ilerledikçe fiziki
yapısında istenmeyen bir çok değişiklikler meydana gelir. Bu olumsuz
değişikliklerden ilk akla gelen ve en önemlisi cilt
kırışıklıklarıdır.
Cilt kırışıklıklarının ilk gözlendiği
yer şüphesiz deridir. Deri epidermis, dermis ve subkutis
tabakalarından meydana gelmiştir.
Epidermisi (üst deri) destekleyen
dermis (alt deri), jöleye benzeyen bir temel maddenin içinde
birbirine girmiş lif demetlerinden oluşan kalın bir ağ tabakası
içerir. Bu ağ tabaka içindeki lifler; bağ dokusunun hücrelerarası
ana maddesini oluşturan mukopolisakkarit yapıda lifsel protein olan
collagen lifler ve dokularda uzayabilme ve elastik kısalma
özelliklerinden sorumlu doku proteini olan elastin liflerdir.
Yaşlanma sürecinde, hücre yenilenmesinin yavaşlaması, bir takım
sentezlerin yapılamaması gibi sebeplerle collagen ve elastin lifler
parçalanmaya başlar, darbeler karşısında direnci azalır ve
kırışıklık oluşmasına sebep olur.
Vücudun enerji ihtiyacının
karşılanması, tamiri ve regülasyanu için; su, madeni tuzlar,
proteinler, karbonhidratlar, yağlar ve vitaminlere ihtiyaç vardır.
Vücutta olduğu gibi derinin yapısını koruyabilmesi için de su
gereklidir. Vücudun %60 – 65’i sudur.
Vücudumuzdan buhar halinde
akciğerlerden, idrar halinde böbreklerden, ter halinde derinden ve
gaita halinde de kalın bağırsaklardan su atılır. Ayrıca insan
vücudundaki kimyasal reaksiyonların çoğu su eriyiklerinde cereyan
eder. Dokulardaki madde alışverişinin büyük kısmı suya
bağlıdır.
Yumuşak ve esnek bir cilt için korneum
tabakasının %10 su içermesi gerekir. Bu tabakanın kuruması ve su
seviyesinin düşmesi esnekliğin kaybına neden olur. Korneum
tabakasındaki nem miktarı havada bulunan nem ile de ilgilidir.
Ortamdaki nem fazla olduğunda deri yüzeyindeki nem ayrılmaz, normal
nemli bir ortamda su kaybı alt deri ve üst deri altından yüzeye su
takviyesi ile dengelenir. Havadaki nem oranı az ise deri nem kaybını
karşılayamaz ve kurumaya başlar. Ayrıca cilt yüzeyinde bulunan yağ
tabakası, korneum tabakasının su kaybını engellemekte olup
yağlılığın azalması ve yaşlanma döneminde bu tabakanın suyu
tutabilme kapasitesi de düşer. Su kaybının artması ile cilt
kurumaya, çatlamaya ve kırışmaya başlar.
Su kaybı ve liflerin bütünlüğünün
kaybolması dışında deride kırışıklıkların meydana gelmesinde güneş
ışınları da etkilidir. Bu ışınların en önemlisi olan ultraviyole
ışınları, D vitamini sentezi, patojenleri öldürmek gibi yararlı
etkilerinin yanı sıra; güneş yanığı, deri kanserlerine yol açması,
deri yaşlanması sonucu oluşan cilt kırışıklıkları gibi zararlı
etkilere de sahiptir.
Yukarıda kısaca sebeplerine değinilen
cilt kırışıklarının oluşmasını engellemek ve geciktirmenin yanında
meydana gelen kırışıklıkların azaltılması veya tamamen yok edilmesi
için bir takım tedavi yöntemleri geliştirilmiştir.
AHA (Alfa – Hidroksit Asit) Meyve
Asitleri: Doğal kaynaklardan elde edilen bir grup asitten
oluşurlar. Meyveler önemli bir kaynaktır. Günümüzde kozmetik
ürünlerde çok yer almaktadır. Kollagenin yapısını güçlendirir.
Ciltte bulunan ince çizgi ve kırışıklıkların giderilmesi, cilt
gerginliğinin sağlanması, cilt yüzeyindeki ölü dokuların
uzaklaştırılması, yağlı ve akneli ciltlerde cilt koşullarının
iyileştirilmesi gibi işlevleri vardır.
Kırışıklık Kremleri:
Nemlendirici katkılıdır. İçeriklerinde plasenta proteinleri,
minerallerinden ayrılmış su ve çözünebilir kollagen
bulunur.
Collegen Maske: %100 saf
çözünebilir kollagen içerir. Kuru haldeki kollagen maske yüze
yerleştirilir. Ağız, burun ve göz çevresi açılır. Saf su yardımıyla
yüze yerleştirilmiş olan maske ıslatılır, 20 dakika bekletilir.
Bekleme süresince maske ıslatılır. Süre sonunda maske yüzden
çıkartılır. Yüze nemlendirici sürülür.
İğneli Kırışık: Özel bir iğne
yardımıyla elektrik akımı verilerek kırışık oluşmuş bölgede doku
tahrip edilerek hücrelerin bu kısmı onarması sağlanır. Gün aşırı
uygulanmalıdır. Bir seansı 20 dakikadır. Göz etrafındaki yumuşak
dokuda uygulanmaz. En fazla alın ve ağız kenarında başarı
sağlanır.
Kollagen Enjeksiyonu: Çöküntü
şeklindeki kırışıklıkların ve yaraların kollagenle doldurulması
işlemidir. Vücudun kollageni kabul etme kapasitesine göre 4 – 12
ayda bir yeni bir enjeksiyon gerekebilir. Uygulamaların sayısı
kırışıklıkların miktarı ve derinliği ile bağlantılıdır.
Bunların dışında; lazer, lifting,
yüksek frekans, lipozom ve çeşitli vitaminlerle de (Vitamin A,
Vitamin C) kırışıklıkların giderilmesine yönelik uygulamalar
yapılmaktadır. Botox aşısında son yılların popüler yaklaşımlarından
biridir.
Şüphesiz normal bir yaşlanma sürecinde
oluşan kırışıklıklar kaçınılmazdır. Fakat bunun yanında çeşitli
etmenler (mimik, çevre koşulları, sigara, alkol vb.) sonucu oluşan
veya oluşmakta olan kırışıklıkların etkisini azaltmak ve zamanı
gelmeden yaşlı bir görünüm almamak için yapılabilecek çeşitli
uygulamalar vardır.
Kırışıklık sorunlarında, önemli bir
yaklaşımda koruyucu önlemlerdir. Özellikle bariyer kremleri kimyasal
etmenlere, güneşten koruyucu krem losyonlarıda UV bazlı yaşlanmayı
dolayısıyla kırışıklıkları önlemede çok önemli bir yer tutarlar.
Nitekim son yıllarda gündüz kremlerinin neredeyse hepsi 15 ve üzeri
güneşten koruyucu faktörler içermektedir.
Kırışıklıkları gidermek için yapılacak
yanlış uygulamalar istenmeyen sonuçlar ortaya çıkarabilir. Bunun
için öncelikle bir uzman yardımıyla kırışıklığın sebebinin
belirlenmesi ve onun tavsiye edeceği uygulamaların yapılması yerinde
olacaktır. |